Kabe ‘ye ilk örtü giydiren hakkında çok değişik rivayetler vardır. Bunlardan doğruya en yakın olanı; İsmail (A.S.) olarak bilinmektedir. Bazı rivayetlerde peygamberimizin Adnan isimli dedesi Kabe’ yi ilk örten kişi olduğu belirtilmektedir. Kabe İsmail (A.S.)den sonra hiç bir devirde örtüsüz bırakılmamıştır. Her milletçe bu iş salih amel olarak görev edinilmiştir.

Kabe’nin dış örtüsü, iç örtüsü (astar) ve kuşak bölümü olmak üzere ; üç bölümden meydana gelmektedir.  

Kabe’ nin her yıl değişen örtüsünü hazırlamak çokta kolay olmuyor. “Kisve’’ veya “Sitare” adı verilen örtünün kumaşı bir seferde siyahlaştırılmıyor. Önce kırmızı, ardından yeşile boyanan kumaş daha sonra siyaha boyanıyor.  Kabe örtüsünde siyah dokuma kabartmalar da bulunmaktadır.  Bu kabartmalarda Allah’ın 99 isminin yanı sıra, kelime-i tevhid ve tesbih ifadeleri yer alıyor.

Kabe örtüsünün üstten üçte birlik kısmında  47 metre uzunluğunda işlemeli kuşak bulunmakta ve   burada Hac ibadeti ile ilgili Kur’an Kerim  ayetleri yer almaktadır. Bu ayetler altın suyuna batırılmış gümüş ipliklerle  bir yıl boyunca özel eğitimli 200 kişiden oluşan  dokuma ustası tarafından özenli ve titiz bir çalışmayla şu anda Mekke’de bulunan Kabe örtüsü fabrikasında 3 aylık bir çalışma sonucu ortaya çıkmaktadır.

658 metrekare olan örtü 14 metre uzunluğuna ve 101 cm genişliğinde 47 parçadan oluşmaktadır.

Kabe örtüsü için yaklaşık olarak  20 milyon riyal (yaklaşık 8.5 milyon YTL) para harcanmakta ve  her yıl Hac mevsimi sırasında değiştirilmektedir. 

Kabe örtüsünün değiştirilmesi esnasında Mekke ‘de sadece yerli halk bulunuyor. Çünkü hacıların o sırada Arafat’ta bulunmaları gerekiyor. Böylece Kabe, Arafat’tan dönen hacılara hazır hale gelmiş oluyor.

Hz. Muhammed (S.A.V)’in de mensubu olduğu Kureyş Kabilesi’nden “ Es Sidane Seybe ’’ ailesi Kabe’nin anahtarı ve her yıl örtüsünü değiştirme şerefini elinde bulundurmaktadır.